11 Nisan 2012 Çarşamba

Kansere Karşı Dua'nın Gücü


"Bilimsel araştırmalar, inanç ve duanın hastaların bağışıklık sistemini güçlendirdiğini kanıtladı" diyen Prof. Erkan Topuz ekliyor: Her zaman için, hangi dinden olursa olsun hastalara inançlı olmalarını söylüyoruz. Çünkü inanmazsan zaten kaybedersin!..

İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Müdürü ve Sağlık Bakanlığı Alternatif ve Tamamlayıcı Tıp Danışma Birimi Başkanı Prof. Dr. Erkan Topuz; kanserde alternatif tedavi yollarıyla ilgili sorularımızı yanıtladı:
* Kanser tedavisinde tıbbın dışında inanç veya duanın etkisi var mı? Kanser tedavisi konusunda inanç çok önemli. İnancın, hastaların immün (bağışıklık) sistemini güçlendirdiği iddia ediliyor. İtalya'daki Katolik kiliselerinde bununla ilgili araştırmalar yapıldı. Araştırmanın sonuçları gösterdi ki; dua ve inanç hastaların immün sistemini güçlendiriyor. Biz onun için hastaya her zaman inançlı olmasını öneriyoruz. Her zaman için, hangi dinden olursa olsun... Hastalığı inançla beraber yeneceğimizi her zaman söyleriz. Bu gayet normal; çünkü inanmazsan zaten kaybedersin!

HEKİMLE BAĞ ÖNEMLİ

* İnançlarının da etkisiyle kanseri yenen kişi çok mu? Ben hastalarımla birlikte kanserle savaşırım. Çünkü ben eğitimimin çoğunu hastalarımdan aldım. İlaçların yan etkilerini, hastalığın komplikasyonlarını bana hastalarım öğretti. Hasta, hekime inandığı sürece tedavi yüzde 50 başarılı olmuş demektir. Hasta ile hekim arasındaki duygusal bağ kanserde çok çok önemlidir.
* Dua; komplikasyonları azaltıp, acıları hafifletir mi? Amerikan Teknoloji Değerlendirme Ofisi, 'Journal of Family Practice' adlı dergide son on yılda dinle ilgili yayımlanan araştırmaları değerlendirdi ve yüzde 83'ünde dinin fiziki sağlıkta iyileşme ile ilgili bulgularına rastladı. Yine iki önemli psikiyatri dergisinin son 12 yılda yayımlanan yazılarını inceleyen bir araştırmada; dindarlığın ruh sağlığında yüzde 92 iyileşme sağladığını belirten çalışmalar bulundu. 1988'de San Franscisco'da yapılan bir çalışmada; kalp krizi nedeniyle koroner yoğun bakımda olan hastalardan dua edenlerin daha az antibiyotiğe ihtiyaç duydukları ve daha az komplikasyon yaşadıkları, ancak hastanede kalış süreleri ve ölüm oranlarında bir fark görülmediği tespit edildi. Kansas şehrindeki hastane koroner yoğun bakım ünitelerinde yapılan daha büyük bir çalışmada da buna benzer sonuçlara ulaşıldı. Gruplar arasında hastanede kalış süresi ve kritik gün sayıları birbirinden farklı değildi. Ancak dua eden grupta yüzde 11 oranında daha az komplikasyonlara rastlandı. Buna istinaden araştırmacılar; duanın geleneksel tedaviye etkili tamamlayıcı bir ek olabileceği görüşüne vardı. Bu tedaviye başlamadan önce hasta rızası çok önemli. Duaya inanmayan veya tedavi olmak istemeyen hastalar, aracılar ile duanın bir parçası olabilirler. Ancak sadece bu yönteme güvenerek geleneksel tedavileri kabul etmemek ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.

BİLİNÇLİ HASTA OLUN

* Hastanelerde ibadethane olmalı mı? Birçok tıbbi kuruluş ve uygulayıcı, ruhaniliği ve duayı tedavinin bir parçası olarak görüyor. Bazı hastanelerde bu nedenle ibadethanelere yer veriliyor. Ayrıca din adamları ve gönüllü gruplar, hastaların ruhani ihtiyaçları için yardımda bulunabiliyor. Her kültürde ruhanilik ve duanın etkisini araştıran çalışmalar; genellikle dini inanış, dua ve davranışların sağlık, yaşam süresi ve hayat kalitesine etkisine odaklanmıştır. Bazı araştırmalar; Ortodoks düşünce ve inanışa sahip gruplarda daha düşük kanser ölüm oranları olduğu yönündedir. Ancak diğer araştırmalarda sağlık ve din ile ilgili fayda sağlayacak bulgulara rastlanmamıştır.
* Alternatif tedaviler kanser hastalarının sömürülmesi noktasında kullanıma açık değil mi? Kanserli hastalar dünyanın pek çok ülkesinde sömürülüyor. Maydonozu dövüp 500 bin ila 3 bin YTL arasında satıyorlar. Kanser hastalarının umutlarını çalıyorlar. Bunlarla savaşabilmek için hastanın bilinçlenmesi lazım. Umudunu kaybetmeden, iyiyle kötüyü ayırması lazım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder