Suyun İyileştirici Gücü
Su kaslarımız, kalbimiz, dokularımız, tüm hücrelerimiz ve organlarımızın çalışmasını sağlayan, vücudumuzun dışını ve içini temizleyen, toksik maddeleri vücudumuzdan atan muhteşem bir sıvıdır. Yaşamak için oksijenden sonraki en önemli ihtiyacımız sudur ve vücudumuzun % 70’i sudan oluşmaktadır. Yemek yemeden bitkin bir durumda 30 gün dayanabiliriz ama su içmeden ancak 7- 10 gün ayakta kalabiliriz. Sağlıklı bir şekilde uzun yıllar yaşayabilmek için bir insanın iklime, doğadaki aktivitesine ve ortam ısısına bağlı olarak minimum her gün 2,5 lt. su içmesi gerekmektedir. Ancak hangi suyun içilmesi gerektiği büyük önem taşımaktadır. Çünkü hidrojen ve oksijenin değişik biçimde kombinasyonları ile otuz altı farklı su türü olduğu ifade edilmektedir. Suyun içinde bulunan (+) pozitif yüklü alkali minerallerin (sodyum ve potasyum mineralleri) dengesi, yaşam dinamizmimiz için son derece önemli bir faktör olup, bu dengenin bozulması hücre yeteneklerinin hasara uğramasına neden olabilir. Hücre hasarının başlaması, yaşlanma sürecinin hızlanması demektir. Saçlarımızın ağarması, cildimizin kırışması, kemiklerimizin içinin boşalmaya başlaması, yüksek tansiyon, kolesterol, romatizma, diyabet ve kanser oluşumunun temel sebebi bu hücre düzeyinde yaşanan bozulmadan kaynaklanır. Bedenimizin ihtiyacı olan mikro yapıdaki alkali ve canlı iyonize suyu yeterli miktarda içerek çok daha zinde ve sağlıklı kalabilir yaşlanma hızımızı azaltabiliriz. İşte bu kitap, suyun yararlarını maksimum hale getirmek için bol miktarda içilmesi gereken alkali nitelikteki suyu ve onun nasıl elde edileceğini bütün yönleriyle ele alıyor. Kitabı okudukça suyun inanılmaz etkileri karşısında şaşıracak ve suyla ilişkinizi yeniden düzenleyeceksiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder